Dostlarımla Rock and Coke'a en son 2006'da gitmiştik. (Duyan da her sene gitmişiz sanacak!) İlki 2005 yılında yapılmıştı sanırım, o sene farklı nedenlerden gidememiştik. Belki biraz para belki biraz çalışıyor oluşumuz yüzünden. Ama 2006'dakini kaçırmadığımız için çok şanslıyım, Muse'u canlı canlı dinleme şansını elde ettik. Müthiş bir performanstı, hala taze taze hafızamda duruyor.
Bu sene tekrar yapılacağını duyduğumuzda mutlaka gitmeliyiz dedik ve festivale 2 gün kala biletleri alıverdik. Festival bizi bekliyordu artık. 2006'da ben,
Daisy ve
Talihsiz Şeyler Kişisi gitmiştik. Bu sene Daisy Berlin'de olduğundan, Talihsiz Şeyler Kişisi,
Desdinova ve ben yollara döküldük. Kadıköy'de festival servisini beklerken dostlarım öğrencilik yıllarını özlemiş olmalı ki Tekel bayisine gidip birer litrelik kola ve fanta alıp yarısını boşaltarak içine vodka koydular. Festivale gidene kadar zum oldular tabii. Ben yeşilaycıyım, hiç o taraklarda bezim yok :)
Festival alanına geldiğimizde yüzlerce metre yürümek zorunda kaldık. Ot, kokain ve bilimum malzemeler için sıkı bir arama yaptıktan sonra shuttle yardımı ile festivale ulaşabildik. İnsanlar ilginçti her zamanki gibi. Tarzlar, saçlar, giysiler. Bir nevi Converse festivali de sayılabilirdi. Festivalin resmi ayakkabısı Converse'ti. Converse'ın ne kadar yırtık ve kirliyse o kadar alternatiftin! AKP zihniyetinden mi yoksa İstanbul'un muhafazakarlığından mı anlayamadığım bir muhafazakarlık çöktü üzerime orda. Şu gençliğin haline bak dedim, Ahlaki Erozyon dedim, sonra da "Fuck Off" deyip silkelendim ve kendime geldim :) Eğlenme zamanıydı!
Emre Aydın'ı izledik ilk olarak. Eskiden severdim onu, ama şimdi antipatik geliyor bana. Sebebi bilinmez! Belki de günlerce ve aylarca uyumayarak mesaj gönderip MTV ödülü alması olabilir :)
Ardından bir Juliette Lewis çıktı ki neler kaçırdığınızı anlatamam. Hayran ve aşık olunası Rock'ın yeni Tanrıçası! O enerji, o danslar, o hareketler inanılmazdı. Hatun hiç yerinde durmadı. Sürekli koşturmacadaydı. Onu izlerken çok eğlendim. Desdinova "Natural Born Killers"taki hatun olduğunu öğrenince daha bir aşık baktı Juliette'e. Kendimden de utandım, kendimi yaşlı hissettim onu görünce. Kadın kudurdu resmen, hayat doluydu.
Duman performansı da iyiydi ama yeni şarkıları çok fenaydı. Neyseki eskilere nur yağdı o akşam da yine zıpladık, oynadık. "Herşeyi yak" şarkısını arabesk ve ağdalı söylerken birden şarkıyı mutantlaştırarak "Billie Jean"e dönüştürdü ve Kral Jackson'a selam çaktı. Çok güzeldi. Küçük güzel ve mutlu anlardandı.
Şarkı aralarında kah Kamıkaze'ye binip kafamızdaki damarları basınçla şişirip tepelere çıkıyorduk kah Dream Tv standında Karaoke söylüyorduk. 2 CD kazandılar bizimkiler, bana verdiler tabii :)
Gecenin en özel konseri The Prodigy konseriydi. Ben hayatımda bu kadar çok eğlendiğimi ve yorulduğumu hatırlıyorum. Gerçek bir deneyimdi. İnanılmaz bir enerji ve inanılmaz coşkulu seyirci kitlesi ile unutulmaz konserlerin arasına girdi. Breathe, Warrior's Dance, Firestarter'da zıplamaktan ayaklarımızı hissetmiyorduk. Tam biz gidiyoruz konser bitti derken Bis yapıp geri çağırdık elemanları. Smack My Bitch Up söylemeselerdi kabim kırık ayrılacaktım zaten konserden.
Smack My Bitch Up'ta orda olunmalıydı. Coşkunun zirve noktasıydı, orgazm gibiydi. Zenci eleman "Get the Fuck Down" diyerek hepimizi oturttu yerimize ve şarkının en yüksek ritminde hepimiz aynı anda zıplayarak kalktık. O an görülmeye ve yaşanmaya değer bir andı. Yüksek doz mutluluk ve tatminle geceyi sonlandırdık. Bir daha gelse yine gideriz abiii! :)
P.S 1: O kadar ot aramasına rağmen insanlar neresine otu sokup içeri soktularsa Prodigy'de deli gibi ot kokuyordu her taraf:)
P.S 2: Size de birkaç video;
Juliette Lewis'in vblog'undan bir parça. Ne kadar hiperaktif değilmi. Özellikle 1:23 dakikaya dikkat. Kız 12'sinde bile albüm çıkarmış ya. İnanılmaz!
Bu da Rock n Coke'taki muhteşem Prodigy'nin Smack My Bitch Up performansı. Görüntü amatör ama heyecan profesyonel! Özellikle 3:34 dakikasına dikkat. Get the Fuck Down kısmına :)
4 yorum:
rock n coke'a cher gelse gitmem sanırım, hiç bana göre bir ortam değil yani:) hem sen de onayladın bunun böyle olduğunu:)
ama juliette lewis performansını, onun harika sahnesini izleyen herkes çok iyi konuşuyor... başka bir yerde onun bir konserini izlemeyi ben de çok isterim...
the prodigy içinse bişi demiyorum:) sadece eğlenmenize sevinebiliyorum yani... korku filmi gibi bir klipleri vardı, klibi bile izlemek zordu yani:)
sevgili BKR (bir garip oldum bak şimdi),
juliette lewis'in özellikle "purgatory blues" şarkısına ve o şarkıdaki performansına hastayım.oyunculuguna ise söyleyecek hiç bir şey yok zaten.mallory knox karakteri sinema tarihine kanlı fontlarla yazıldı çoktan.Brad Pitt sendromunu bir atlattı pir atlattı hatun.
*bu arada Bilir Kişi Raporu yerine BKR kısaltmasını kullanınca da sevgili BEKİR der gibi oluyor.
bu arada yorum penceresi olayını (pop-up) ve kelime doğrulamayı da halledersen hayatımız daha güzel olur sanki BeKiRcim.
Popüler Yorum,
Rock n Coke'a Cher gelse ve sen de gitmezsen dizlerine vurup çok "If I could turn back time" dersin ama :)
hbba,
Valla tam bekir gibi olmuş :) Brad Pitt sendromunu bilmiyorum ama, onunla mı çıkmış zamanında. Bak magazinsel açıdan bu konuda eksikmişim hehehe
Yorumlar kısmını düzeltmemişim, gözümden kaçmış. kelime doğrulamayı kaldırdım ve bir de benim onayımı koydum. Dingonun ahırı gibi olmasın diye tabi, Twilight hayranları falan basar gene burayı :)
Yorum Gönder